Kozmoenerjiye İçeriden Bakış

Kozmo enerji’nin arkasındaki sır nedir? Sözlüğümüze nispeten yakın zamanda giren bir kelime. Bu konuda birçok görüş var. Bunun arka planını sıradan bir insanın anlaması son derece zor olabilir.

 

Bir yıldan uzun bir süre kozmoenerji uygulayan bir kişinin, eğitimden sonra Kozmoenerji’nin önünde hangi fırsatları açtığını açıklayabilmesi zordur.2006’nın sonlarından itibaren bu şaşırtıcı modern bilgi sistemi hakkında mümkün olduğunca fazla bilgi vermeye ihtiyaç duyuldu.

 

Şimdi sizinle birlikte Kozmoenerjinin ne olduğunu anlamaya çalışalım.Kozmoenerji sözcüğü bize kendisini anlamak için nereye bakmamız gerektiğini söyler. Kelime iki bölümden oluşur; uzay ve enerji. Kozmoenerjiyi bir şekilde alan ve bu enerji ile bağlantılı olan sıradan bir insan bile, belirli bir bilgi alanı olduğunu fark eder. Buna dayanarak, özünün anlaşılmasını sağlamaya çalışalım.Evrenin enerjisi, yeryüzünde yaşayan insanlar için nasıl ilginç ve yararlı olabilir? Yakın alanın, yani güneş sistemimizin, dünyada yaşayan her şey üzerinde büyük bir etkisi olduğu bir sır değil. Herkes güneş rüzgarını ve bu rüzgarın getirdiği manyetik fırtınayı bilir. Sonuçta, manyetik fırtınanın başlattığı Dünya’nın manyetik kabuğunun öfkesi de Güneşin bu rüzgarıdır.Sonuç olarak, elektrik yüklü mikropartiküllerden oluşan gezegenimize doğru korpüsküler radyasyon (güneş rüzgarı) fırlatan Güneş, Dünya’nın manyetosferi üzerinde etkilidir. Bu manyetik fırtına manyetik alanların ve kuvvet çizgilerinin bozulmasına yol açar.Bu durumda Kozmik enerjinin herhangi bir nesne üzerindeki etkisinin klasik bir örneği, bizim gezegenimiz. Ayrıca bu fırtınanın tüm insanları etkilediğini biliyoruz.

 

Bu kozmoenerji!

 

Şimdi başka bir seçenek düşünün. Galaksimiz, evrenin kendisi gibi dönüyor. Dönme, kaynaktan farklı yönlerde yayılmaya başlayan çeşitli radyasyon türleri üretir. Bilim adamları galaksilerin ve evrenin sadece gama radyasyonunun değil, aynı zamanda alfa, beta – ve bir dizi başka radyasyon kaynağı olduğunu kanıtladılar. Dünyaya ulaşan bu radyasyon, mikroorganizmalardan insanlara kadar gezegendeki tüm canlıları etkiler. Bu etki hem olumlu hem de olumsuz olabilir.

 

İşte yine kozmoenerji!

 

Özetlemek gerekirse;

Kozmoenerji, çeşitli kozmik emisyonların mikroorganizmalar ve insan yapısı üzerindeki etkisini inceleyen bir bilimdir. Rusya da pek çok bilim adamı özel bir ilgiyle kozmik enerji ile yakından ilgilendiler ve bu yolda ilerledilerKozmoenerji terimi 90’lı yılların başında Moskova’da ortaya çıktı. Akademisyen Vladimir Aleksandrovich Petrov bunu kullanılır hale getirdi. Kendisi hayatının uzun yıllarını bu modern bilgi alanının gelişimine adamış biri. Petrov esasında çok fazla tahmin edilemez, ancak temeli atan ve tüm insanlığı yeni bilginin keşfine götüren kişiler unutmamalı.Hiçbir bilgiye sahip olmayan herhangi bir insan, kozmoenerji profesyonellerinin çalışmalarının ne olduğunu anlamak isterse ve Kozmoenerji terapisti olmak isterse eğitim ve inisiyasyon ile işe başlar.Bu terimleri anlamak için önce bir öğrenciye, kozmosun belirli frekanslarına inisiasyon sürecinin nasıl ilerlediğini anlatmaya çalışalım.Bunun için, yedi telli gitar şeklinde bir insan hayal edelim. Her ip bir aura tabakası, yani ince bir bedendir. Yedi tabaka aura vardır, yani yedi telimiz var. Teller, yani bir kişinin süptil bedenleri, 7 ana enerji merkezinin (çakralar) çalışmasıyla üretilir. Neden üretilir diyoruz? çünkü; çakra burulma alanları üreticiden başka bir şey değildir. Döndürme veya sadece burulma alanının ortaya çıkmasını gerektiren çakraların, döndüğünü biliyoruz.Her bir çakranın alanı bize, bir aura katmanını verir. 7 alanın tamamı ise bize insanın kozasını veriyor. Yedi çakranın her biri müzikal ölçeğin, belirli bir notasına karşılık gelir ve kendi rengine sahiptir. Yani örneğin, ilk çakranın rengi kırmızı, bir ‘do’ notası ve 4 titreşimi algılama yeteneğine sahiptir. Gitarımıza geri dönersek, bir ‘do’ notası ve 4 oktavımız var. Böylece, çakraların her birinin belli bir sesi olacaktır ve kişinin aurasının melodisini duyumsayabiliriz. Kozmoenerji öğretmeninin görevi, bir insanın yedi telinin her birini, birlikte belirli bir melodi (alan frekansı) verecek şekilde ayarlamaktır.

 

Örneğin; bir kişi 7.8 Hz’lik bir frekansa ayarlandığında, Dünyadaki yaşamın doğma sıklığı olan Schumann rezonansı, ilk çakradan başlayarak dönüşümlü olarak gerçekleşir ve bu kişinin tüm kozası bu frekansa ayarlanır. Sonuç olarak, inisiasyon öncesinde herhangi bir insanın akordu uygun olmayan telli bir gitar olduğunu söyleyebiliriz. Kozmik enerji ustasının görevi, insan koza katmanlarını ayarlamak akordunu yapmaktır. Böylece öğrenci devam eden zamanda öğretmeninin katılımı olmadan, bağımsız olarak frekansın melodisini çıkarabilir.Bu durumda başka bir makul soru ortaya çıkar; bir öğrenci bu ayarlanmış frekansı, melodiyi nasıl algılayabilir ve uygulamaya koyabilir? Bu sorunun bir cevabı var. Öğrenci gözleri kapalı olarak titreşime ayarlanır, ve bu sırada öğrenci sınırdadır (uyumaz ve uyanık da değildir). Bu durumda, beyin aktivitesi gama ritminden (35-100 Hz.), Uyanık bir kişinin önce beta-2’ye (35-25 Hz.), Sonra beta-1’e (25-13 Hz.), alfa dalgalarının ritmine (13-9 Hz) girer ve son olarak beyin teta dalga moduna (8-4 Hz) girer.

 

Teta ritmi tüm insanlar için ortaktır. Tamamen rahat bir durumun sinozoidal ritmi ve uyku durumuna geçişi. Uzayın alfa, beta, gama, teta ve diğer radyasyon türleri de dahil olmak üzere çeşitli dalga kaynakları olduğunu söyledik. Böylece, teta dalgalarının emisyonu ve alımı durumunda olan insan beyni, evrenin uyumlu frekansları ile rezonansa girmeye başlar ve algı aralığını genişletir. Ve o anda, kişinin gitarının telleri bu kozmik ritme göre ayarlanmaktadır. Beyin sadece alıcı rolü oynamakla kalmaz, aynı zamanda ürettiği titreşimleri, yetenekler listesine ekliyormuş gibi ezberleme yeteneğine de sahiptir. İnisiyasyondan sonra öğrenciye, frekansın çalışmasının ilk aşamasında, uyumlandığı frekansla çalışmasına izin veren bir şifre verilir. Gelecekte, hangi modda olursa olsun, öğrencinin bu şifreyi telaffuz etmesi yeterli olacaktır. Aldığı frekansı hatırlayacak ve tekrar ayarlanacaktır. Yani öğrenci uyumlandığı frekansı herhangi bir zamanda ve herhangi bir yerde kullanma fırsatını elde edecektir.

 

Şu anda, kozmoenerji aktif olarak gelişiyor, teknoloji sürekli olarak geliştiriliyor. Kozmik Enerji’nin olanakları her geçen gün artıyor. Bugün, kozmoenerji Tıp ve Ekoloji, Tarım ve kişiler arası ilişkiler gibi alanlarda kendisine yer edinmiştir.

 

Tıp alanında KE’nin yetenekleri çok daha ileridedir. Frekansların yardımıyla, ilaçsız ve kısa bir süre içinde çeşitli rahatsızlıklardan kurtulmak mümkündür. Bunun nasıl olduğunu, insan vücudunun iyileşme mekanizmasını anlamaya çalışalım. Kozmoenerjetika (kozmoenerji uyguluayıcısı), yukarıda tarif edildiği gibi, bir veya daha fazla kozmik frekansa rezonans uyumlaması alan kişidir. Bu, terapistin uyumlandığı şifrelerin yardımıyla kendisi ve hasta için belirli bir alan frekansı açabileceği anlamına gelir.